akcakesemedyatv@gmail.com
Gençlerle İki Saat
09 Mart 2023 00:53:08
Sakıncalı Piyade
Siyaset dendiğinde –genele, yerele takılmadan- hayatlarının hiç değilse bir döneminde oy verme hakkını kullanmış, öyle veya böyle siyasetle iştigal etmiş insanların düşünceleri daha fazla ön plana çıkar.
Siyasette olduğu gibi siyaseti yorumlama işinde de tecrübe veya yaşanmışlıklar daha fazla öncelenir.
***
Son seçimlerde bu grupta, kimilerinin tabiri ile “Z Kuşağı” adı verilen ve ilk kez oy kullanacak gençlerin ağırlıkta olduğu bir kesim de yer bulmaya başladı.
Neticede her seçim sonucunu değiştirebilecek sayı ve oy gücü kendilerinde olunca, bir parça da olsa siyasilerin gözünde değerli hale gelmeye başlayan gençler…
***
Ereğli’nin en canlı saatlerinde ve gençlerin en uğrak mekanları için tercih ettikleri Yalı Caddesi’nde birkaç gençle bir araya gelerek geleceğin Türkiye’si ve Zonguldak’ını kendileriyle konuşmak, o konuşmalardan da ileride yararlanabilmek adına notlar çıkarmak istedim.
Emin olun, son günlerin en keyifli iki saatini kendileriyle geçirdiğimi söyleyebilirim.
***
Deprem felaketi sonrası alınan tatil kararı uyarınca fakültelerinden ve okullarından koparılan, memleketlerine dönerek zamanlarını en azından birlikte değerlendirmekten başka çareleri kalmayan bu gençlerin bugün benim aracılığım ile dile getirdikleri bazı tespitler, emin olun, sandık önümüze konduğu güne kadar birçokları tarafından da tartışılıp değerlendirilmek istenecektir. Ben de bu vesile ile bu genç seçmenlerin ağızlarından yorum olarak çıkan birtakım cümleleri, bir tek kelime eklemeden, diyalog ağırlıklı paylaşacağım ve sonuç itibarıyla da en doğru yorumu yine sizlere bırakacağım.
Buyurun!
***
Gençler, genel seçimler için favori gördüğünüz parti ya da partiler hangileri?
Aleyna K. – AK Parti ile CHP arasındaki olaylara göre değişir. Milletvekili adayları da önemli yani. Milletvekili adayları da CHP’nin ve AK Parti’nin cumhurbaşkanı adaylarına göre belirleneceğinden her kafadan ses çıkacaktır.
Fırat Y. – Ereğli’yi düşünecek olursak; mesela en çok Eylem Ertuğrul’un ismi geçiyor milletvekili adaylığında. Bana kalırsa keşke ilçe başkanlığını bırakmasaydı.
Neden pekiyi?
Fırat Y. – Çünkü bu seçim için aday adayı olmamalıydı. İlçe başkanlığı boyunca siyasetin içinde çok fazla yer almadı. Genelde toplumsal olaylar ve aktüalite içinde kaldı; bu konularda başarılı oldu.
Merve Nur A. – Fırat doğru söylüyor aslında. Eylem Bey sanki siyasetten biraz kopuk gibiydi.
Doğukan A. – Ne yani; siz Eylem Başkan’a acemiydi mi demek istiyorsunuz?
Fırat Y. – Hayır, asla! Milletvekili olmak için ilçe başkanı olduğunu kendisinin söylemesine ya da birilerinin bu gerçeği anlatmasına gerek yoktu. Sanki ilçe başkanlığında süre doldurmak gibi geçirdi zamanı. Bunu demek istiyoruz.
Doğukan A. – Siz ne derseniz deyin; adam bir saygınlık kazanmıştı.
Merve Nur A. – İyi diyorsun da saygınlık milletvekili olabilmek için yeterli mi?
Doğukan, saygınlık dedin de… Mevcut milletvekillerinin saygınlıkları yok mu?
Doğukan A. – Ağabey, elbette var; neden olmasın? Mesela Ünal Bey (Demirtaş) çok iyi biri. Kendisiyle tanışmıştım daha önce.
Fırat Y. – Deniz Yavuzyılmaz kendisinden daha başarılı bence.
Ada T. – Arkadaşlar; o iyi, bu iyi de… Şunu kabul etmek gerekiyor. Türkiye’nin de Zonguldak’ın da yeni yüzlere ihtiyacı var.
Fırat Y. – Sen şimdi bayan milletvekillerimiz olsun dersin Ada… (gülümsemeler)
Merve Nur A. – Neriman Hanım (Posbıyık) var mesela; neden olmasın?
Fırat Y. – Yapma Allah aşkına Merve Nur ya! Biriniz yeni yüzler diyorsunuz, biriniz başka telden çalıyorsunuz. Asla olmaz!
Aleyna K. – Neriman Hanım bakışları ile bile insanlar arasında ayrımcılık uyguluyor gibi geliyor bana.
Onu nereden çıkardın Aleyna?
Aleyna K. – İnsanlara hoş görünmek için yığınla para harcıyorlar ağabey; baksana!
Fırat Y. – Bazı siyasiler, daha önce bizden aldıklarını, seçim var, diye bize dağıtacaklar, demek istiyorsun belki de…
Aleyna K. – Bana göre, milletvekili adayı gösterilmeyeceğini bile bile bunun için mücadele etmiş gibi görünüyor Neriman Hanım.
Doğukan A. – Büyüklerimizden de işitiyoruz; bugüne kadar Ereğli’de birçokları Halil Bey’in (Posbıyık) gücünden yararlanarak veya o gücü kullanarak bir yerlere gelmişler. Aynı senaryoya figüran olmak isteyenler yine olur mu, bilmem. Bizim bu kadar oyumuz varken başrol oyuncuları bu hatayı yapmazlar gibi geliyor bana.
İronileriniz bayağı kuvvetli arkadaşlar!
Aleyna K. – Aslında ironi değil. Ben de belki arkadaşlarım da milletvekili aday listelerinde bayanları görmek isteyebiliriz. Aslında iyi de olur. Biz bunu dillendirsek bir yerlerde; “E Neriman Abla’nız var işte!”, diyenler oluyor. Neden sürekli aynı isimler? Biz bu nedeni sorguluyoruz aslında?
Kayra S. – Evet, ben de tam bunu demek istiyordum sıra bana gelince. Oyumuzu almaya geldiklerinde yok gençler, yok Z Kuşağı… Fikrimizi alıp da kim aday olmalı, diyen var mı? Hep dayatmalarla geliyorlar karşımıza. AK Parti’de bu böyle. Mesela babam Fatih Çakır der, durur. Adam bilmem kaç yıl ilçe başkanlığı yapmış. Başarılıymış, falan… E bir yerlerde görev yapmış işte. Ben babamın istediğini neden illa kabul etmek zorundayım ki?
Evlerinizde benzer tartışmalar var galiba?
Ada T.- Tartışmasından değil de… Kayra’nın da dediği gibi dayatmalar çok. Şimdi tekrar etmek gibi olacak ama mesela ben CHP’ye oy vermeyi düşünüyorum; ama oyumun en azından bir bayan adaya gitmesini istiyorum.
O bayan aday nasıl biri olmalı sence?
Ada T. – Önce seçilebilecek bir sırada olmalı, bu kesin. Bir de partisinin genel merkezini bilen, genel merkeze yakın isimlerden biri olmalı. Onu sadece Zonguldak’ın ya da Ereğli’nin tanıması yeterli değil.
Aleyna K. – Ben de şöyle söyleyeyim; Neriman Hanım’ın karşısına hangi bayan çıkarsa çıksın aday listesine girebilir.
O kesin giremez mi diyorsun?
Aleyna K. – Bence giremez. Girmemeli.
AK Parti ile ilgili çok fazla konuşmuyorsunuz gibi geliyor bana…
Meriç D. – Benim annem AK Parti’ye çok uzak; ama babam daha önce birkaç seçimde oy vermiş biri. Bazen tartışırız biz de evde. O da sorar bana kimi görmek istiyorsun AK Parti’de, diye. Ben Murat Sesli’yi çok seviyorum mesela. Onun AK Parti’de olmasını isterim. Bunu bildikleri için bir dönem Murat Sesli’yi AK Partililer yıpratmaya bile çalıştılar.
Kayra S. – AK Partililerin Murat Sesli’yi istememelerinde nasıl bir gariplik var ki?
Meriç D. – Bence Halil Posbıyık’tan sonra Ereğli’nin en çok sevilen siyasetçisi o. Kim ne derse desin!
Kayra S. – Halil Posbıyık bir daha belediye başkanı seçilemeyeceğine göre tek başına kaldı, diyorsun yani? (gülüşmeler)
Buraya kadarki sözlerinizden farklı isimler beklediğinizi çıkarsam da en azından kimlerin aday olması gerektiği konusunda sizlerin de fikirlerinin alınmasını istiyorsunuz sanki.
Hep bir ağızdan. – Doğru!
O zaman şöyle sorayım; genç aday mı kadın aday mı?
Ada T. – Ben ısrarla kadın aday diyorum ağabey.
İyi işte, Neriman Hanım; ‘Ben aday adayıyım.”, diyor aylardır…
Merve Nur A. – Ben de onu söylüyorum işte deminden beri… (gülerek)
Aleyna K. – Ben de olmaz diyorum ya! Kocasının etkisi ve gücü ile iş yapıyor, görmüyor musun hala? Bu dönemde bile insanlar arasında ayrım yapıyor.
Merve Nur A. – Haksızlık yapıyorsun bence!
Aleyna K. – Hiç de bile! Sor bakalım kendi partisinin örgütüne en son ne zaman gitmiş?
Ada T. – Geçtiğimiz ay gitti ya?
Aleyna K. – Yeni ilçe başkanına hayırlı olsun demek için. Bu mu yani? Ben üç yıl önce Eylem Ertuğrul’a gittiğini hatırlamıyorum nedense? Yeni mi aklı başına gelmiş yoksa aday olabilmek için ne yapsa doğru mu olurmuş? Kimse kimseyi kandırmasın artık ya! (kızgın biçimde…)
Meriç D. – O zaman şöyle bir şey sorsam… Ereğli’de Deniz Yavuzyılmaz’ı mı daha çok tanıyorlar Neriman Posbıyık’ı mı?
Aleyna K. – Yeteri kadar olaylarla ilgilenmezsen sen Neriman Hanım’ı daha çok tanırsın. Adam deprem bölgesinden çıkmadı ya! Her gün kanal kanal televizyonlarda çıktı. Sen tanımayabilirsin ama tüm Türkiye onu tanıyor.
Meriç D. – Sadece televizyonlarda gördüğümüz, ekranlarda gördüğümüz kadar tanıdığımız ama hiç karşı karşıya gelmediğimiz bir milletvekilimiz var işte. Ben de bunu diyorum.
Ada T. – Meriç, ona bakarsan AK Partili milletvekillerimizin hiçbirini tanımıyoruz. Onu ne yapacağız? Bana isimlerini sorsan söyleyemem.
Meriç D. – AK Parti eşittir Recep Tayyip Erdoğan. Bu kadar basit. Başka formül aramaya gerek yok. Zaten Erdoğan’ın dışındaki isimlerin hiçbiri de bu partiye oy verenler için önemli değil.
Sizce bugüne kadar neden çok sayıda veya sizin arzu ettiğiniz kadar kadın milletvekilimiz olmadı?
Fırat Y. – Şimdi arkadaşlar bana kızacaklar bunu söylediğim için; ama sanki siyasete girip bir yerlere aday olan kadınların çoğu ileride iş bulmak için bazı yerlere aday olmak istiyorlarmış gibi geliyor bana.
Doğukan A. – Bu bence doğru bir tespit değil.
Fırat Y.- İlçe başkanlarına gidip de iş isteyen ve onlara CV (sivi) bırakan kadınları bile biliyoruz.
Merve Nur A. – Bu durum sadece kadınlar için geçerli değil. İnsanlar işsiz; ne yapsınlar yani?
Meriç D. – Fırat eğer deseydi ki; “Siyasetle ilgileniyor gibi görünenlerin büyük çoğunluğu aslında kolay yoldan para kazanmanın derdinde…”. O zaman anlardım.
İşin ucunda maddi menfaatler mi var, diyorsun?
Meriç D. – Tam da bunu diyorum.
Fırat Y. – Ya ağabey, bu memlekette insanlar işsiz olduklarının bile farkında değiller. İş sahibi olmak sadece belli saatlerde beden gücüyle çalışıp maaş almayı hak etmek değil.
Aleyna K. – Bu ülkede hala, Atatürk’ün yurt dışına eğitim için gönderdiği o günkü çocukların torunları var. O günün çocukları ülkeyi kurtarıp cumhuriyeti kuranı seviyorlardı; sanki bugün birileri ülkeyi kuranı değil yok etmeye çalışanı daha çok seviyorlar.
Ağır bir ifade oldu…
Aleyna K.- Ağır değil. Yaşadıklarımız tam da bu.
Ülkesini seven birçok genel başkan bir araya geldi.
Aleyna K. – Neden acaba? Soruyorum ben de: DEVA Partisi ne ya? İYİ Parti ne? Boşuna kurulmuş partilerle yola çıkılacaktıysa hiç gerek yoktu. Ali Babacan’ın bugün yaşamak zorunda kaldıklarımızda hiç sorumluluğu yok mu yani?
Doğukan A. – Ya da Ahmet Davutoğlu’nun… Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi oylandığı yıl başbakan o değil miydi? Bu sistemi en çok isteyenlerden biri de o değil miydi?
İYİ Parti’yi de eleştirdiğinize göre siz Akşener’e de mi güvenmiyorsunuz?
Merve Nur A. – Ben güveniyorum. Hatta kadına masadan kalktı, diye de haksızlık yapıldı bence.
Aleyna K. – Valla ben hiç güvenmiyorum. Akşener sadece kadın olduğu için saygı görüyor; bu kadar. Okuyorum bazı sitelerde İçişleri Bakanı iken yaptıklarını.
Kayra S. – Hiç merak etmeyin! Millet İttifakı’ndakiler, kendi içlerindeki sessizliği DEVA ile seslendirecekler. Ben de Ali Babacan’ı seviyorum; ne yapayım? (gülüşmeler)