akcakesemedyatv@gmail.com
Yüreğimizi Burkan Rakamlar
21 Haziran 2022 05:12:05
Sakıncalı Piyade
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) geçtiğimiz günlerde bir tablo koydu önümüze.
Bu tabloda ülke tarımının son halini yansıtan bazı anekdotlar var.
Durumumuzun içler acısı olduğunu ortaya seren anekdotlar…
Örneğin;
Türkiye’de 2002’den bu yana ekilen tarım arazileri 26,5 milyon hektardan 23,1 milyon hektara gerilemiş.
Bu tarım arazilerinin ne kadarı Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı?
15,2 milyon hektarı.
Bu rakam fena gibi görünmüyor.
Ancak AK Parti iktidarında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı 3,2 milyondan 400 binin altına gerilemiş.
Şaka değil!
ÇKS’ye kayıtlı olmayan 8 milyon hektar alanda üretim yapan çiftçiler var. Bu çiftçiler de tarımsal destek ve teşviklerden yararlandırılmıyor.
Kayıt altına alınmayan 8 milyon hektar arazide yapılan üretim desteklemelerden yararlandırılmadığı için de bu alanlardaki çiftçiler bir yandan yüksek maliyetler diğer yandan destek alamamalarından dolayı üretimden koptu.
Sahip oldukları araziler sürekli nadasta(!).
Bu 8 milyon hektar tarım arazisinin 2,9 milyon hektarı atıl, 3,2 milyon hektarı ise ekilmeksizin nadasa bırakılmış.
Tablo buyken;
Bu ülkenin çiftçisi, köylüsü bu hale gelmişken, Türkiye olarak bizi Venezuela’da buğday üretme sevdasına sürükleyen düşüncenin özünde ne var?
***
Konuyu neden yine Venezuela’ya getirdim ve bu rakamları neden verdim?
Çünkü;
2021 yılında, yani sadece geçen yıl Türkiye’de buğday ekimi yapılan araziler 6,1 milyon hektar iken ÇKS’ye kayıtlı olmadığı için üretim yapılmayan, boş bırakılan arazi 6 milyon hektar.
Diğer deyişle Türkiye’de buğday üretimi yapılan toplam araziye eşit genişlikteki tarım arazisi atıl bugün; kullanılamıyor.
Sadece bu araziler bile ekilmiş olsa ülkemizin buğday üretimini katlamak mümkün.
Aynı şekilde AK Parti hükümetleri döneminde 21,3 milyon hektara gerileyen tarım arazilerinde yaşanan kayıp arazi 3,4 milyon hektar.
TZOB ne diyor?
Verimli tarım arazileri üzerine organize sanayi bölgeleri kurulmasın!
Konut projeleri yapılmasın!
Bu araziler teşvik belgeleriyle sanayi yatırımlarına tahsis edilmesin!
Duyan var mı?
Nerde?
Tam tersine bu ülkede zeytinlikler imara açılıp aynı topraklar maden işletmelerine devredilmek isteniyor. Birçok yerleşim biriminde termik santraller için düğmeye basıldı.
Başka sözüm yok.