19 Kasım günü Karadeniz Ereğli’de büyük hasarlara sebebiyet veren şiddetli yağış ve fırtına sonrası, kent olarak yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.

Bu doğal afetten zarar gören vatandaşlarımıza; esnaf ve balıkçılarımıza bir kez daha geçmiş olsun, dileklerimi sunuyorum.

Fırtınanın dinmesinden hemen sonra bölgemize gelerek halkımızın yanında olan ve  devletin olanaklarının Karadeniz Ereğli’ye de getirilmesine öncülük eden İçişleri Bakanı sayın Ali Yerlikaya ve AFAD Başkanı sayın Okay Memiş’e de teşekkür ediyorum.

İnancım odur ki ilçemiz yaralarını en kısa sürede saracak ve yeniden ayağa kalkacaktır.

***

Yaşanılanlar ne olursa olsun hayat kaldığı yerden devam ediyor. Bu hayat içerisinde de kuşkusuz akla getirdiklerimizin başında 2024 Yerel Seçimleri geliyor.

***

Bu seçimde de Karadeniz Ereğli’deki sandık mücadelesinde başı çekecekleri düşünülen AK Parti ve CHP bu hafta startı verdi. Her iki partide de aday adaylıkları başvuru süreci başladı.

Beklentiler, birçok seçimde fazla aday adayı çıkarmasıyla bilinen AK Parti’nin bu özelliğini bir kez daha göstereceği. CHP’nin ise, Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın; “Ben yine buradayım.”, dediği bir ortamda çok fazla aday adayı çıkaramayacağını düşünüyorum. Elbette siyasette bazı yorumlar birbirini tutmayabileceği gibi tahminlerde de yanılma payı fazla olabilir.

***

AK Parti’de İbrahim Sezer ve Fatih Çakır gibi isimlerin, CHP’de de Halil Posbıyık, Sertan Ocakcı ve Muhittin Dikmen gibi partililerin varlıkları, önümüzdeki bir-iki aylık süre içinde heyecan getirecektir. Bu isimlerin başı çektiği her iki partide de kimin aday gösterileceği sorusu, gündemdeki yerini koruyacaktır.

Partilerin hangi ismin aday gösterileceği noktasında, bu kadar kısa bir süre içinde yaşayacaklarına yöre milletvekilleri, partilerin il ve ilçe teşkilat ve örgütlerinin yöneticileri de etki etmeye çalışacaklardır. Hal böyle olunca da, amiyane tabirle, her kafadan ses çıkacaktır.

***

Elbette ortaya aday adayı olarak çıkan ve çıkması muhtemel isimler arasında, kimin ya da kimlerin diğerlerinden daha iyi işler çıkaracaklarını iddia etmek ve bu isimler arasında bazılarını öne çıkarıp onları halka empoze etmeye çalışmak abesle iştigal olacaktır. Ancak 19 Kasım’da kent genelinde yaşamak zorunda kaldıklarımızın unutturulmaması, Karadeniz Ereğli’nin yeniden ayağa kaldırılması noktası akıllara getirildiğinde, ilçenin önümüzdeki beş senesini, en azından belediyeciliği iyi bilen ve bunca yükü omuzlayabilecek kişi ve kadrolara emanet etmek gerektiği gerçeği ile de yüzleşmek gerekecektir. Aday olmayı düşünen isimlerin her biri de, birkaç saatte enkaz haline gelen Karadeniz Ereğli için proje ortaya koyarken bu gerçekten yola çıkmalıdır.

***

AK Parti, adaylar belirlendiği güne kadar, yapabildiği ölçüde tartışmalarını kendi içinde yaşayacak, seçim sath-ı mahalline girildiğinde, alışageldiğimiz birlik ve bütünlüğü gösterecektir. CHP’de ise son aylarda zaman zaman ayyuka çıkan kırgınlık ve kopuklukların hissedilmeye devam edeceği de bir başka gerçek. Gerek il genel gerekse de belediye meclis üyesi aday listeleri için, birileri tarafından çok sayıda partiliye sıralama sözü verildiği iddia edilen CHP’de, aylar öncesinden bu görevlere aday olmayı aklından geçiren çok sayıda kişinin kararlarını gözden geçirmek zorunda kaldıklarını duyuyoruz. Diğer yandan, aday adaylığı başvurusunda bulunacak partililerden, genel merkeze verilecek aday adaylığı başvuru ücretinin aynısının ilçe örgütüne bağış adı altında verilmesinin istenmesi, bir bakıma, parti örgüt yönetiminin aday adaylarının sayısının sınırlandırılması girişimi olarak da yorumlanıyor. Örgütün bu talebi sonrasında il genel ve belediye meclis üyesi aday adaylarının en az 21 bin 500 lirayı ortaya koymaları gerekecek. Bu da birçok partiliyi aday adaylığı kararı aşamasında zorlayacak.

Bu konuyla ilgili yolun başında uzun uzun eleştiride bulunmayı gerekli görmüyorum. Zamanla bazı taşlar yerine oturacak ve böyle bir talebin asıl nedenleri ortaya çıkacaktır. Yapmamız gereken yorumları da o zaman dillendirir, kaleme alırız.