akcakesemedyatv@gmail.com
Savcıya da İfade Verdiler
20 Temmuz 2022 01:33:30
Sakıncalı Piyade
2000’li yılların başında Çavdarlı mahallesinde bin 760 metrekarelik bir arsa alan ve bu arsaya konut yaptıran Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın başında çözülmesi uzun süren bir sıkıntı var.
***
Kısmî mevcut imar üzerinde yol geçtiğinden, bu arsada 655 metrekarelik kısmı yol için terk eden Posbıyık, bu düzenlemeden sonra ortaya çıkan artık parselleri encümen kararı ile Karadeniz Ereğli Belediyesi’nden 115 bin lira karşılığı satın almıştı.
Yaklaşık 206 metrekarelik bu artık parselin satışı da sadece Posbıyık’ın değil bu satışa mecliste onay veren tüm Cumhuriyet Halk Partili Belediye Meclis Üyeleri’nin başına dert oldu.
***
Posbıyık’a göre bu artık parselde ev falan yapılamazdı. Yani satın almış olsa bile iddia edildiği gibi o parselde villa falan yapılması mümkün değildi. 2021 yılı Kasım ayı meclis toplantısında da bu konuda kamuoyuna açıklama yapmış ve aynı görüşleri paylaşmıştı.
İşin daha ilginç yanı, şikayet üzerine belediyede müfettiş incelemesi yapılmasına ve bu inceleme sonrası hazırlanan raporda konunun hukuki olarak da incelenmesi yönünde kanaat belirtilmesine rağmen, bu satışa imar komisyonunda kabul oyu veren AK Partili komisyon üyelerinin soruşturmadan muaf tutulmalarıydı. Komisyon raporunda AK Partili meclis üyelerinin kabul imzaları neden yok kabul ediliyor;
bunu anlamak mümkün görünmüyor.
***
Yine Posbıyık’ın bir başka iddiasına göre, meclis toplantısından bir gün önce oylamada kabul oyu vereceklerini ifade eden AK Partili meclis üyelerinin, oylama günü çekimser oy kullanmaları da ilginç karşılanabilir. Bu son gün karar değişikliği AK Partili meclis üyelerinin soruşturmadan ve hukukî tahkikattan kurtulmalarını sağladı.
Sağlam bir manevra olarak kabul edilebilir bir bakıma.
***
Başlatılan müfettiş soruşturmaları kapsamında bildiğimiz kadarıyla Posbıyık tarafından satın alınan bu artık parselin bedelinin en az 224 bin lira olması gerektiği ve 115 bin liralık satışla belediyenin zarara uğratılmış olduğu da ifade edilmişti. Zaten baş ağrıları ondan sonra başladı.
***
Bu konu gündeme geldiği ilk günden itibaren söz konusu satışın hukuki ya da mali sıkıntılarından çok etik noktada sorun yaratacağını ve bunun halkın gözünden kaçmayacağını beyan etmiş insanlardan biriyim. Israrla da bu satışa onay veren ya da imza atan herkesin de günü geldiğinde hesaba çekileceğini anlatıp durdum. O günlerde de bu doğruları anlattığım için beni hainlikle ve düşmanlıkla suçlayanlar oldu. Komplo teorisi üreterek Posbıyık ve CHP’ye zarar verdiğimi iddia edenlerle mücadele etmek zorunda bırakıldım.
Neticede yine haklı çıktım.
***
Bana göre artık parselin satışı için Belediye Başkanı, değil 115, 315 bin lira da ödeme yapmış olsaydı bu satış yanlıştı. Zamanlama açısından da yöntem açısından da… Bu benim düşüncemdi. Bu düşüncemi savunurken çok az kişinin benim gibi düşündüğünü biliyordum; biliyordunuz. Hiç değilse bugün bazı makamların da bizim gibi düşündüğünü öğrenmiş olduk.
***
Bayramdan önce aralarında Belediye Başkanı’nın da olduğu tüm CHP’li belediye meclis üyeleri, gruplar halinde adliyeye giderek savcıya ifade verdiler.
Emin olun; o satışın gerçekleşmesi aşamasında imardan ve bu tür satışlardan hiç anlamayan belediye meclis üyelerine, bu satışta herhangi bir sıkıntı olmadığını anlatan bazı belediye yöneticileri de bugün çark ettiler, diye duyuyorum. Onlarda da bir panik havası var. Neticede belediye başkanına biat eder ya da tapar gibi bağlı oldukları için ona “hayır” demeyi “olmaz” demeyi beceremeyenler yüzünden ömrünün yarım asrını siyasete çeyrek asrını da Ereğli halkına adayan bir adam savcılıkta ifade verir hale geldi. Bir Allah’ın kulu da; “Kaşık kadar bir arsa yüzünden başınızı derde sokmaya ne gerek var Başkanım?”, diyecek cesareti gösteremedi.
***
Bugün Belediye Başkanı; “Sana ait yolların yanındaki parseller ile birlikte imar bütünlüğü sağlayacaksın.”, deyip imar dersi verse de… “Aradan 8 sene geçtikten sonra bu artık parseli almak istemiştim.”, dese de… “Belediye, Ticaret ve Sanayi Odası ve saygın emlakçılara başvurulmuş, onlar da fiyat vermişler. Encümen kararı ile de 115 bin Türk Lirasına bana satmışlar. İşlem bitmiş.”, dese de… bu satış yan-lış-tı.
***
Ben de çok iyi biliyorum ki bu işin dallandırılıp budaklandırılmasında bir AK Partili yöre milletvekilinin de parmağı var. Biri çıksın, yok desin. Ama bu vekilin gayreti suç olarak görülemez. Neticede siyaset bu işte. Tam da bu. Hata görürsen yapıştıracaksın.
Şimdi ben “hata” yazdığım için; “Bu işte hata yok.”, diye ısrarla bana saldıranlar yine olacak.
Onun için bir kez daha ifade ediyorum.
Ben olayın mali ya da hukuki tarafında değilim. Ahkam da kesemem. Ama etik tarafı, yanlışı ayna gibi yansıtıyor. Siyasi taraftan bakıldığında da gördüğüm şu: “Seçim dönemi peşinden gittiğimiz bir belediye başkan adayı ve 20 belediye meclis üyesi, göreve seçildikten sonra dava konusu oldular.”
Bundan en çok kim zarar gördü? Posbıyık mı?
Bence hayır!
CHP mi?
Tam da üstüne bastınız.
Eğer bir de hukuki olarak bu belediye meclis üyeleri ceza alırsa, “Kamu malına zarar vermek” eylemi bile sicillerine işlerse, CHP’nin sicili de zarar görmez mi?
Bu sorumluluğu kim ya da kimler alabilecekler üzerlerine?
***
Ben demiştim, demeyi sevmiyorum.
Ama ben bunları aylar önce derken adımı kullanarak yazılarında ve programlarında bana hakaret etme sırasına girenlerin de kulaklarını çınlatıyorum.
Şimdi çıkın ortaya; bir tek cümle bile olsa yüreklerimizi rahatlatacak bir şeyler yazın! Haydi!
Ya da isterseniz, festival konserlerinde, ana sahne önünde beraber tempo tutalım şarkılara.