akcakesemedyatv@gmail.com
Sosyal Medya İlçe Başkanına Alışamadık
11 Agustos 2022 13:52:53
Sakıncalı Piyade
Son zamanların önemli tartışma konularından biri de şu: “Basın, yerel siyasetçilerin sosyal medya hesaplarını takip etmek zorunda mı değil mi?”
***
Özellikle yıllar geçtikçe daha da yaygınlaşan Twitter kullanımı, kalburüstü siyasetçilerin de, bazı konularda önem arz eden yorum ve düşüncelerini bu uygulamadaki kişisel hesaplarından paylaşmalarına olanak tanıdı. Hatta ana muhalefet partisi liderinin bile bunu sıklıkla yaptığını görmeye başladık.
Hal böyle olunca da ulusal basın kuruluşları, en az bir çalışanını bu sosyal medya hesaplarını her gün takip etmekle görevlendiriyor.
***
Bu, doğal bir durum.
Öyle zaman oluyor ki, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir konuda dahi, gerek cumhurbaşkanı gerek onun yakın ekibinden herhangi biri gerekse de muhalefet partilerinin temsilcileri bu yöntemi kullanmaktan geri kalmıyor.
Ancak onların paylaştığı her bir cümlede detay var; bilgi var, yorum var, haber değeri var.
***
Ayrıca yerel basın kuruluşlarında böyle bir imkanı ortaya koymak, yani bir elemanı sosyal medya hesaplarını takiple görevlendirmek pek kolay değil; zira bu basın kuruluşlarının büyük çoğunluğunda kadro derinliği yok. En fazla iki-üç kişinin elinde ayakta durmaya çalışan basın kuruluşlarında çalışanlardan birini de sosyal medya hesaplarını takiple görevlendirmek zaman ve emek kaybı.
***
Ayrıca, yerel siyasetçilerin kendilerine ait sosyal medya hesaplarında kamuoyuna ne verebildikleri de önemli.
***
Adalet ve Kalkınma Partisi Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Saffet Bozkurt da göreve geldiği günden bu yana basın toplantısı yapmak yerine sosyal medya hesabını kullanıyor.
Köye ziyarete gitse de herhangi bir bakanı makamında ziyaret etse de durum aynı.
Ancak Bozkurt bu paylaşımlarında ne verebiliyor?
Genelde cümleler hep aynı:
“Teşkilat mensuplarımızla birlikte falanca köye giderek geçtiğimiz günlerde filancasını kaybeden fişmancaya başsağlığı ziyaretinde bulunduk.”
“Bununla, şununla ve onunla Ankara’ya giderek falanca bakanı ziyaret ettik. Sayın Bakanımıza gösterdikleri nezaket için teşekkür ederiz.”…
***
Bu ve buna benzer cümlelerin dışında basını ya da halkı bilgilendirecek kayda değer bir tek cümle var mı?
Yok!
***
Şimdi düşünün: Bir iktidar partisi ilçe başkanı Milli Eğitim Bakanı’nı ziyaret ediyor. Ziyarette partinin yöre milletvekili de var bir beldesinin partili belediye başkanı da…
Böyle bir ziyaretin yapıldığı Facebook’tan paylaşılıyor ama içerikle ilgili tek bir satır o paylaşımda yer almıyor.
Ayrıca otuz küsur yönetim kurulu üyesinin yer aldığı yönetimden tek bir kişi ziyarette yer almıyor.
Ereğli için ne konuşuldu, Bakan’dan ne talep edildi… bilen yok.
***
Bunları söyleyip yazınca AK Partili Bozkurt bizlere gönül koyuyor.
Oysa biz sadece onun iyiliğini istiyoruz. Bizimle daha fazla birlikte olsun istiyoruz. Bizlerden kaçmasın, istiyoruz. Kendisine gönül rahatlığıyla soru sorabilelim istiyoruz.
AK Parti’yi ilgilendiren herhangi bir gelişme haber yapılacaksa bunu en doğru şekilde yapalım, istiyoruz.
Serzenişimiz bu yüzden.
Ama Sayın Bozkurt anlamıyor; anlamamakta ısrar ediyor.
***
Bugünlerde sıkça dile getirilmeye başlandı: “AK Parti’nin ilçedeki muhtemel milletvekili aday adaylarından biri de Bozkurt olacak.”
Nasıl peki?
İlçe Başkanı iken basından bu kadar kopuk olan bir yerel siyasetçiye milletvekili aday adayı olmak istediğinde daha mı sıcak bakabilecek yerel basın?
Burnumuzun dibindeyken yılda en fazla üç defa görebildiğimiz birini milletvekili olabilirse kaç defa görebileceğiz; bunu nasıl hesaplayacağız bugünden?
Yoksa milletvekili olabilmek, Sayın Bozkurt’un cesaretini arttıracak da basın mensuplarının karşısına daha mı sık çıkabilecek?
***
Açıkçası sosyal medya ilçe başkanına bizler pek alışamadık. Sosyal medya milletvekiline alışabileceğimizi hiç sanmıyorum.