akcakesemedyatv@gmail.com
Deniz Yavuzyılmaz
25 Mart 2023 01:02:55
Sakıncalı Piyade
Deniz Yavuzyılmaz’ı ilk olarak 2015 Genel Seçimleri sürecinde tanıdım.
Kendisini partisinin okulunda yetiştirmeye gayret eden; en küçük bir sosyal medya paylaşımını bile “Deniz’iniz…”, ifadesiyle noktalayan gencecik bir siyasetçi adayı olarak…
***
2015 Genel Seçimleri sürecinde CHP’nin Zonguldak’ta gerçekleştirdiği ön seçimlerden de alnının akıyla çıkmış biriydi Yavuzyılmaz. Buna rağmen Haziran 2015 Seçimleri’nin aday listesinde 3. sıraya yerleştirilen, hükumet kurulamadığı için kasımda yinelenen Genel Seçim öncesinde ise 3’ten 4.sıraya alınan Deniz Yavuzyılmaz’a yapılan aleni haksızlık seçmenin zihninden ve kalbinden sökülemeyince, favori olarak girilen seçimde CHP yine sandıktan iki milletvekili çıkarabilmişti.
2018 Genel Seçimleri’nde Yavuzyılmaz’ın seçilebilecek bir sıralamadan listeye dahil edilmesi ise kelimenin tam anlamıyla CHP Genel Merkezi’nin pişmanlığının dışavurumuydu.
***
CHP’nin genç milletvekili 14 Mayıs’ta yapılacak genel seçimler ile ilk dönemini tamamlayacak. Bu ilk beş yıllık görev süresi içinde de ortaya koyduklarıyla, alın teriyle, cefakar gayretleriyle ön plana çıkmayı başarabildiği için, önce AK Partililerin değil CHP’li geçinenlerin hedef tahtası da olacak.
Olmaya da başladı bile.
***
Bugün; “Deniz’i İstanbul ya da Ankara’ya kaydırırlar ya da onu bakan yapmayı düşünürler; böylelikle de listenin birinci sırasına bizden birini yazarlar.”, diye avuçlarını kaşıyanların ağzına bakanlar, parti örgütlerinde bile hiç sıkılıp utanmadan Yavuzyılmaz hakkında laf üretmeyi marifet sayıyorlar.
“Deniz Yavuzyılmaz bu beş yıl içinde ne yapmış ki…?”, diyebiliyorlar mesela utanmadan.
Altını tekrar çiziyorum; en çok da CHP içinde kümelenen örümcek kafalılar diyor bunu.
Menfaat takımının yedek oyuncuları…
***
“Yavuzyılmaz ne yapmış ki…?”, diyenlere “Daha ne yapmalıydı ki…?”, diye cevap vermeyi denesek ne olacak?
Bu beş yıl içinde tam bin 3 soru önergesi veren, bu soru önergelerinin sekiz yüzden fazlasını Zonguldak’ın sorunlarına ayıran bir milletvekiliniz vardı, desem… Bu örümcek kafalılar bunu anlar mı?
Bu adam, daha görevinin birinci senesi bitmeden, Ereğli’nin Aşağıdağ köylüsünün altın arama kılıfına bürünen simsarcılara karşı mücadelesinde vatandaş olarak yer alıp duruşmalarında bile o insanları yalnız bırakmadı, desem… Anlayacaklar mı?
Ereğli Erdemir Plajı’nın, başka bir müstecir eline teslim edilmeden Karadeniz Ereğli Belediyesi’ne, dolayısıyla Ereğli halkına teslim edilmesi gerektiği yönündeki mücadelesinde o halkın yanında durdu; dönemin Zonguldak Valisi’ni kıskacı altına alarak bu yöndeki kararın alınmasına müspet yönde etki etti, desem… Birilerinin kafası alacak mı?
Bu adam, genel merkezinin kendisine tevdi ettiği görevlendirmelerle, odaların tozlu raflarında çürümeye bırakılmış ne kadar kozmik dosya varsa didik didik eden, bu aziz milleti her yolsuzlukla ilgili bilgilendiren adamdır, desem… Dedikodu makineleri ar edip utanacaklar mı?
Türk halkı; taraflı tarafsız birçok kişi kendisine derin saygı duyuyor, desem… Saygının temel anlamını anlayabilecek kapasiteleri var mı bu çapsızların?
***
Bu Zonguldak’a, yıllardır eksiklikleri hissedilen iki onkoloğu, bağıra çağıra kim getirtti?
Memleketin bariyersiz yollarındaki tehlikeyi, o yolların sebebiyet verdiği ölümleri kim Meclis gündemine taşıdı?
Zonguldak’ın tapu binası sorununu kimse ağzına alamazken kim gitti üzerine bu konunun?
Yayla Ortaokulu’nun yıkılacak olması falan… sizin aklınıza bile gelmezdi.
Zonguldak Valiliğinin girişindeki Gençliğe Hitabe’nin mazgal yapılmasına göz kenarı ile bile bakmayanlar, kimin isyanını duydu bugüne kadar?
Zonguldak Kültür Sineması ile ilgili kaç CHP’li ses çıkardı da Yavuzyılmaz’ın sesi duyulmadı?
Zonguldak’ın insan sağlığını tehdit eden tıbbi atıkların zararlarını kamuoyuna anlatabilmek için feryat ederken Deniz Yavuzyılmaz’ı hangi sağırlar duyamadı da o sağırların kulakları bugün açılıverdi?
Adam birkaç ay önce; “İl Sağlık Merkezi Ek Binası tehlike arz ediyor. Küçük bir depremde yıkılabilir.”, diye mücadele başlattığında görmezden gelenler, bugün o binada çalışan 108 kişiyi başka bir binaya zaman kaybetmeden taşımak için çırpınmaya başladı; hala görmüyorlar mı?
Daha dün… Ereğli’nin başına bela olan cüruf tesislerinin faaliyetlerine son verilmesiyle ilgili mücadelede vatandaş en çok kimin desteğini gördü Ankara’da?
Partinizin Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’u siz mi getirtip bu yöreye eylem yaptırtabildiniz?
***
14 Ekim 2022…
Amasra’daki maden kazasında ciğerlerimiz yandı.
42 şehidimizle dağlandı yürekler.
Biz bu Deniz Yavuzyılmaz’ı durduramadık(!)!
Amasra Maden Kazası’nı Araştırma Komisyonu’nun toplantılarıyla ilgili ne zaman ulusal kanallarda haber gördüyseniz hepsinde Deniz Yavuzyılmaz yok muydu?
Komisyon Başkanı, Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız ile Bartın için, Zonguldak için, madenci emekçilerimiz için ortaya koyduğu kavgaları göremeyecek kadar kimler kördü?
Bunlar bir de CHP’li olacak!
Bunlar bir de CHP’nin milletvekili adayı olacak, öyle mi?
***
Deniz Yavuzyılmaz’ı hedef alıp; “Zonguldak milletvekili dediğinin evi İstanbul’da olmayacak.”, deme noktasına gelen CHP’liye söylüyorum: Yavuzyılmaz’ın ikametinin İstanbul’da olduğuna dair tek bir kağıt göster bize!
Ben çok basit örnekler vereyim:
Bu milletvekili kardeşimiz, her hafta salı sabahından perşembe gecesine kadar, bilfiil, meclis genel kurulları için Ankara’da bulunmak zorunda.
Genel kurullara katılması mı sadece; bu adam dört önemli komisyonun da en aktif üyesi. Gece yarılarına kadar komisyon toplantılarında kafa patlatıyor.
Yavuzyılmaz’ın üyeliklerinin olduğu birlikleri burada yazmayı bile gerekli görmüyorum. Adam uluslararası birliklerin önemli toplantıları için bir de yurt dışında bulunuyor bazı günler.
Yetmedi yahu! Bu adamın eşi de birileri gibi boş insan değil. Hanımefendi eşleri de kariyer sahibi bir insan; onun da görev yeri Ankara.
Bu karı-koca, ne aralık becerdiler de İstanbul’da ev tutup oraya yerleştiler; bir ehl-i Müslüman anlatıversin şunu hele!
Bu adamın asıl ikameti Zonguldak yahu! Deniz Yavuzyılmaz’ın dairesinin Stad Apartmanı’nda olduğunu bilmeyen biri CHP’li olduğunu söylemekten utanır arkadaş!
Ama at yalanı, sevsinler inananı! Deniz Yavuzyılmaz’ın ikameti İstanbul’daymış!
Danışmanına bile; “İkametin Zonguldak’ta olmalı.”, diyen birine bu yakıştırmaları yapanların aklına şaşarım, aklına!
***
Bununla yetinmeyenler de var.
Derler ki; “E Deniz düğününü neden İstanbul’da yaptı da Zonguldak’ta yapmadı?”
Bak bak bak!
Birincisi Deniz Yavuzyılmaz o düğünde kendi kendisiyle evlenmedi. Yani, düğünün yeri konusunda hanımı ya da hanımının ailesi karar veremez mi? Biz mi karar vereceğiz adamın düğününü nerede yapacağına?
Ayrıca…
Bunu soran zihniyet; ben de sana şunu sorayım:
Sen o düğüne kimlerin davetli olarak katıldıklarını biliyor musun?
Kılıçdaroğlu’ndan başla, İmamoğlu ile devam et… Partili-partisiz milletvekillerini, eski bakanları falan ekle… hatta valileri de unutma…Gerisini de bana burada saydırma!
Sen bu kadar önemli simayı Zonguldak’taki hangi tesiste, hangi binada, hangi otelde bir düğün için misafir edeceksin?
Dürüst olun, dürüst!
Bütün bu insanlar sizce karayollarını arşınlayıp mı gelebileceklerdi Zonguldak’a?
Ayrıca; böyle düğünler prestijdir kardeşim. Herkesin iftihar etmesi gerekir. Bu konuda Deniz’i eleştirecek haspam, hiçbir yaz, Kapuz’da denize girip güneşlenmeyi prestijine yediremeyecek; her yaz Ege veya Akdeniz sahillerinden birine kaçacak ama Yavuzyılmaz’ın nikahını diline dolayacak. Hak mı bu?
***
Bütün bu saydıklarımla yetinmeyenlerin 2015’ten bu yana dillendirdikleri son iddia neydi?
Yavuzyılmaz’ın ortağı olduğu şirket, Beşli Çete’nin bilinen ismi Cengiz İnşaat’ın taşeronluğunu yapmış.
Bu, nasıl olurmuş?
Deniz Yavuzyılmaz bir yandan Beşli Çete’yi yerle yeksan edip bir yandan onlarla nasıl para kazanırmış…
***
Şu doğru: Aktif siyasete girmeden, yani 2015 öncesinde Yavuzyılmaz’ın ortak olduğu bir şirket vardı. O şirket, İstanbul Havalimanı ile ilgili bir ihalede, sadece Cengiz Holding’in değil, birçok holdingin yer aldığı çok büyük bir konsorsiyumun taşeronunun taşeronluğunu yapmıştı.
Tekrar ediyorum: Konsorsiyumun taşeronunun taşeronluğu…
Hem de öyle afaki derece büyük bir iş değildi.
Ayrıca -ki bu da ayıp değil- o dönemlerde Yavuzyılmaz’ın ortak olduğu o şirket de çok parası olan bir şirket de değildi. Ancak Yavuzyılmaz milletvekili adayı olduktan sonra o şirketteki ortaklığından ayrıldı.
Tekrar edeyim mi?
Milletvekili seçilemediği o dönemde bu ortaklığı bitirdi.
Mamafih, bu konu o yıldan bu yana her seçim döneminde önümüze geliyor; birileri de bilmezden gelmeye devam ediyor.
Ama sıkıldık artık!
Sıktı bu konu!
***
Beşli Çete ile Zonguldak çocuğunu bir tutan muhafazakar amcam gider Carrefour’dan alışveriş yapar; aslan yürekli vatansever CHP’li de her gün BİM’den çıkmaz! Ama dedim ya; onlar vatansever. Garibim Deniz, siyasi yaşamından önce küçük bir taşeronluk mu yapmış…
Tuh! Çok ayıp(!) etmiş.
Vur abalıya!
***
Beyler bayanlar! Bu Deniz Yavuzyılmaz, tek başına, sizin içinde hangi şirketlerin olduğunu bile bir çırpıda söyleyemediğiniz Beşli Çete ile ilgili tam 119 defa suç duyurusunda bulundu.
119 defa!
Bazılarınız ise diyorsunuz ki, Yavuzyılmaz’ın bu çete ile bağlantısı var!
Tek bir bağlantı kurun, hemen yazalım!
Derhal!
Ama şunu unutmayın!
Toplum nazarında kalibresiz göstermeye yeltendiğiniz adam, tek bir Sayıştay dosyasındaki usulsüzlüğü bulup seni-beni bilgilendirmek için 22 danışmanla birlikte çalışan özverili bir adam.
Ve sen bilir misin ki yine bu adam, benim Zonguldak milletvekilim Deniz Yavuzyılmaz, o danışmanlarıyla birlikte neredeyse kelle koltukta mücadele ediyor.
Çanına ot tıkadığı ne kadar kirli çevre varsa onların tehdidine karşı dimdik duruyor.
Kime güvenerek peki?
Hemşehrisine güvenerek; sana-bana güvenerek!
Oysa bazılarınızın haline bakın!
***
Son olarak 6 Şubat depremlerinden sonra afet bölgesindeki canlı bağlantılarda gördünüz Yavuzyılmaz’ı.
Bizler sıcacık evlerimizde otururken, kendisi o bölgeden ayrılmak bilmedi.
On bir gün boyunca yatak yüzü görmedi; banyo yüzü görmedi.
Sen bilir misin ki gafil; Kahramanmaraş’ta iki büklüm yatıp uyumak zorunda kalan bu adam, onuncu günün sonunda bir cenaze arabasının içinde vücudunu yıkayabildi. Bir gün, hem de artçılar devam ederken, elinde bir fener dahi olmadan ve kimseleri dinlemeden bir enkazın altına tek başına girip bir vatandaşın hayatını kurtardı. Bir vatandaşı da enkazdan çıkardı; o vatandaş Yavuzyılmaz’ın kucağında öldü. Sen bunu bilir misin?
Nereden bileceksin?
Emin olun; sırf Kahramanmaraş’ta gösterdiği vefa ve gayret sonrası, dört gün içinde bu adamın sosyal medyadaki takipçi oranı 50 bin kişi arttı. Kendisine gelen tek bir mesajı okuyan, hala onun hakkında bu kadar fütursuzca, ahlaksızca sözler söyleyip yazamazdı.
Onunla ilgili yazılanları okusa, olumsuz düşünce ve söylemlerinden dolayı kendisinden utanırdı.
***
Bunca şeyi neden yazdım?
Birileri, sadece kendilerini bir yerlere getirmek ve CHP’nin Zonguldak Milletvekili Aday listesini dizayn etmek adına Deniz Yavuzyılmaz’ı kamuoyunun önünde başarısız göstermeye çalışıyor.
Günahtır!
Ahlaksızlıktır!
Deniz Yavuzyılmaz’ı listenin birinci sırasından almanın tek şartı, rahmetli Bülent Ecevit’i mezarından çıkartıp yeniden aday yapabilmektir ancak.
İstediğiniz kadar Yavuzyılmaz’ın altını yedi gün yirmi dört saat oymaya çalışın; başaramayacaksınız!
CHP’nin ve Zonguldak’ın vitrini olmaya başlamış böyle bir milletvekilimiz varken kimse evcilik oynamaya kalkmasın.
Herkes haddini bilsin!
CHP’linin gönlünde Zonguldak’ın birinci sırası Deniz Yavuzyılmaz’ın anasının ak sütü gibi hakkıdır!
Şuna inanın; CHP birinci sıradan Deniz’i alıp yerine başkasını koysun; partili-partisiz Zonguldak halkı hem o birinci sıradaki şahsiyetin hem de tüm partililerin yüzlerine tükürür; bunu da unutmayın!
Bir de demezler mi; “İl Başkanı Murat Pulat da Deniz’i istemiyor.”, diye…?
Çok da umurumuzda yani Murat Bey’in ne düşündüğü; kimi isteyip istemediği….
AK Partililerinin bile çoğunluğunun; “En başarılı yöre milletvekili” demekten yüksünmedikleri bir adamı, birilerinin zevkine, hedefine, özlemine, çıkarına yedirecek değiliz.
Herkes bu saatten sonra ayağını denk alsın!
Basın eleştirsin, seçmen eleştirsin; ama aday adayı kılıklı, yönetici kılıklı, örgütçü kılıklı bir Çin malı CHP’linin, CHP’nin herhangi bir örgüt çatısının altında Yavuzyılmaz’a iftira attığı tek bir gün daha yaşatılırsa, bu kamuoyunun tepkisi bundan çok daha sert olur; bu da unutulmasın!